Bugün Cuma namazına gittiğimde, her zaman neredeyse yarısı dolmayan caminin, tamamen dolmaya yüz tuttuğunu gördüm ve sebebini düşünmeye başladım.
Bugünün bir özelliği olmalıydı!
Aylar önce, yılbaşı dolayısıyla 1 Ocak 'ın tatil edilmiş olmasından istifadeyle cemaat sözünü ettiğim camiyi hıncahınç doldurmuştu.
O gün düşündüm... Demek Cuma günleri tatil edilse yahut en azından Cuma vaktine özel bir düzenleme getirilse, katılım önemli bir oranda artabilirmiş.
Her neyse... Yılbaşındaki kadar olmasa da, bugünkü doluluğun hikmetini az biraz düşünmeme rağmen bir sonuç elde edemedim... Ta ki imam, hutbede, çocukların 23 Nisan bayramlarını kutlayana dek.
Şayet ara ara yaptığım gibi, hutbeyi dikkatle dinlemiyor olsaydım, o anda doluluğun sebeb-i hikmetini öğrenemeyecektim.
Ama dikkatsiz olsaydım bile, Z.SARI 'nın birkaç saat sonra yollayacağı şansı yakalayabilir ve durumu anlayabilirdim, gibime geliyor.
Göndermiş olduğu cep mesajda, Z.SARI; benim Cumamı tebrik ederken, içimdeki çocuğun da bayramını kutlamış.
Ben de, kontör harcamak istemediğim, telefonu kullanarak yanıt yazmaktan üşendiğim ve dahi telefonu pek sevmediğim için, siteden özel mesaj göndermeyi yeğledim.
Göndermiş olduğum mesaj, teşekkürle başlıyordu.
Akabinde, Z.SARI 'nın Cuma gününü ve 23 Nisan şenliğini kutladım.
Evet! Farkedildiği üzere, içindeki çocuğu muhatap almadım... Z.SARI 'ya ayıp olsun istemedimdi yani!
(Daha önce, yaş meselesiyle ilgili atışmamızda, onu küçülteceğimi söylemiştim, öyle değil mi? )