Enlem ve Boylam 5 (Şubat 2008)

Merhaba değerli dinleyenler, yine yeni bir "Enlem ve Boylam"da, 5. "Enlem ve Boylam"da, "Envaiçeşit Müzik ve İçerik"le, Şubat 2008 itibariyle huzurlarınızdayız.
Programımıza hepiniz hoş geldiniz...

Efendim, bugünkü "Enlem ve Boylam"da neler var neler... Neler yok ki!

  • Hayatın sırrı nedir?
  • Memleket nasıl kurtarılır?
  • İn ve cinlerin top oynadığı karşılaşmanın sonucu ne olmuştur?
  • Modüler aritmetik niçin önemlidir?
  • Kiracı, kira ödemezse ona kiracı denilebilir mi?
  • Ev sahibi, evli olmak zorunda mıdır?
  • Güzel mantı yapmanın püf noktaları nelerdir?
  • Kitap kurdu okumayı bilir mi?
  • Bir avuca kaç tane patlamış mısır sığar?

Dinlemek için: Enlem ve Boylam 5 (Şubat 2008)

Enlem ve Boylam, Mustafa Birgin

Program: Enlem ve Boylam 5 (Şubat 2008)
Hazırlayan ve Sunan: Mustafa Birgin
Boyut:  54 MB
Süre: 59 dk.
Tür: Radyo Programı / Podcast
Teknik Özellikler: MP3, 128 Kbps, 44 KHz, Stereo

Katkıda Bulunanlar / Teşekkür: Dr. Bahattin İlter, Zeynep Birgin, M. Emin Duran, Mehmet Çoğal, Batuhan, Ayhan Yurdagül, Abdulvahap Delibaş (Radyo Hayat, Adana)
Jenerik (Fon) Müziği: Nickodemus Feat. Andrea Monteiro - Oriental 1001 Nights - Desert Dancer

Akış Çizelgesi:

Zaman Bölüm Açıklama
00 Giriş (Sinyal) Başlangıç spotu (Müzik: Blash - Persian Prince - No)
00 Selamlama Birkaç kelâm
02 Müzik 1 May Hariri - Habibi Enta - Maa Meen
07 Bir Konu, Bir Konuk Konu: Doktorluk anıları, Konuk: Dr. Bahattin İlter
18 Müzik 2 National Ensemble Of The Presidential Orchestra - The Rough Guide: Central Asia - Zhez-kiik (Kazakhstan)
20 Amerika'dan İzlenimler
(Mehmet Çoğal)
Yabancı dil ve yurt dışı
31 Müzik 3 Salar Aghili - Bab'azîz - Poem Of The Atoms 2
34 Bizim Köy Akrabalardan sesler
46 Müzik 4 Setrak And His Belly Dance Orchestra - Belly Dance with Warda Abdel Halim Hafiz - Al Eh Bisalouni
49 Seslendirme Abdullah Hafızoğlu'nun "Düşünsene" başlıklı yazısı.
54 Müzik 5 Native Deen - Not Afraid to Stand Alone - Tala al Badru
58 Kapanış Veda cümleleri
59 Çıkış (Sinyal) Bitiş spotu (Müzik: Blash - Persian Prince - No)

Bu sayfa, 29.02.2008 tarihinde yayınlanmış, 28.10.2008 tarihinde güncellenmiş ve 13505 defa görüntülenmiştir.
Oyla!
9,2 (2 oy)
Abonelik Bilgisi
Yorumlar
m1gin 2017-04-27 11:40:35 Bildir!

Aleyküm selam hafizkardes.
Önceki mesajımda Enlem ve Boylam bölümlerini aralıklı olarak dinlemeyi deneyebilirsiniz gibi bir öneride bulunmuştum... Bu durum sizde birikmeye neden olmuş sanki. :)

Emekle yoğrulmuş mesajınız, güzel cümleleriniz ve ilginiz için teşekkür ederim.
Şunu peşinen söyleyeyim ki, siz bu kadar müteveccih davranmaya devam ederseniz, yarın öbürgün havalanmaya başlayacağım, bilesiniz. :)
Neyse ki, alkışların odağında hep ben yokum... Bu durum bir süre daha ayaklarımın yere değmesine katkıda bulunacaktır. :)

İçinden alıntılar yaptığınız, seslendirmiş olduğum yazı, üniversite yıllarında bir dönem ev arkadaşım olan Abdullah Hafızoğlu'na aittir. Doğrusu yazıyı ben de beğendiğim için seslendirmek istemiştim.

Sizin mesajınızı okuyunca şu tablo daha da belirginleşti gözümde. Aradan geçen 10 yıllık bu zaman zarfında, dünyanın ne kadar çok evrildiğini ve insanoğlunun, -melekleri haklı çıkarmak istercesine- yeryüzünde kan dökmek ve fesat üretmek için nasıl da canhıraş gayret ettiğini esefle görebiliyoruz.

"İnziva" başlıklı yazımı (uygulama notlarımı) okuduğunuza göre, benim şu cümleyi kuracağımı pekala tahmin ediyorsunuzdur: Ah ezberci eğitim sistemi, vah ezberci eğitim sistemi! :)

Bitirirken size bir püf noktası vermiş olayım. Mesajı ilk gönderirken uzunluk kontrolü yapılmaktadır. Gönderdikten sonra onu düzenleyip ek yapabilirsiniz. Uzunluk cihetinden sorun olmayacaktır.

Ve müjde! 6. Enlem ve Boylam'dan itibaren program süresi kısalıyor! :)

hafizkardes 2017-04-27 01:13:36 Bildir!

Asıl bugüne tevafuk eden bölüm ise Halanız Zeynep Birgin'in vatan sevgisi hakkında ve O zaman başbakan olan Erdoğan hakkındaki yazdığı şiirdeki duygulardı.
Burada şuna dikkat çekmek istiyorum ; Siz mesela konuşmanızın başında siyasetle çok muşgul olmadığınızı ve ilgilenmediğinizi hatta o zamana kadar hiç oy kullanmadığınızı söylüyorsunuz. Bunu söyleme sebebiniz belkide şu; Siz üniversite öğrencisi olarak ülkenin o zamanki ve geçmişteki ekonomik ve siyasi durumunu ve siyasilerin durumunu görerek bu konuda bir güvensizlik oluştuğundan zihninizi bununla meşgul etmek istemiyorsunuz. Çünkü bakıyorsunuz Türkiye siyasi tarihine, siyasilerin tutumlarına ve güvensizlik oluşuyor. Ki bu duygunun o zamanın çoğu insanında olduğuna inıyorum. Sonradan insanımıza bir özgüven ve güven geldi siyasilere dair. Belki şimdide bir kırılma yaşasada insanımız inşallah bu kendine ve ülkesine güven duraklasa da geriye gitmeyecek, inşallah bu sıkıntılarda aşılıp daha da ileriye gidecek. Burada şunu demek istiyorum abi Halanız belki evinden hiç çıkmıyor, sadece haberlerden duyuyor belki ülkenin durumuna dair ama o 2007 yılında , Arap aleminin 2009 Davos'tan sonra teveccüh gösterdiği erdoğana karşı bir muhabbet besliyor ve ülkesinin muzafferiyetine dair dualar ediyor. Bu tam bir basiret örneği. Peygamber (s.a.v.)'in de dediği gibi mü'minin basireti..hissedişi,kalb gözü.. değerli abi halanızın okuyuşu çok güzel, şiiri çok güzel, duası çok güzel..şimdi abi bugün nisan 2017 ve hatayın yakınında ki suriyede savaş var zulüm var..terör var..amerika ve rusya teröre desdek veriyor ypg 'ye silah ve mühimmat yardımı yapıyor..türkiye ise terör örgütü PKK'ın kamplarını bombalıyor. sincarda askerimiz operasyon yapıyor, rusya diyor ki bu kabul edilemez, amerika diyor ki türkiye ortağımız olamaz..abi bu bölümde "düşünsene" adlı yazıyı seslendiriyorsunuz ve diyorsunuz ki: Düşünsene, dinin için vatanın için, tüm ülke insanın kutsalı için, allah rızası için sevdiklerin için en kutsal vazifeni yerine getirirken mutluluğun en büyüğünü yaşamak. Günahlarından arınmış olarak yüce mevlaya kavuşmak. Ardında seni ebediyyen hayırla yâ edecek koca bor ulus, müstesna bir ümmet bırakmış olarak rabbine dönmek.işte en büyük mutluluk.Ebedi mutluluk hem. Ramazanda herkez çeşit çeşit yemeklerle iftar yaparken, kurşunlarla şehadet şerbeti ile oruç açmak. Allah bizleri de dini için, vatanı ve milleti için şehit olmayı göze alabilmeyi ve şehitleri anlamayı nasib etsin. Yüce Allah terörü Kahhar ismi mübarekesiyle kahru perişan etsin. Amin..amin..amin..
islam aleminin, insanlığın, masumların hamisi olan ülkemize rabbim zeval vermesin..Siyasilerine,bilhassa cumhurbaşkanına, askerlerimize muzafferiyet nasib etsin. Sureyedeki mücadelemizde ülkemize muzafferiyet nasib eylesin. Beni de orada şehit olmayı nasib eylesin.
Değerli mustafa abi, çok uzattım farkındayım, bazende karışık yazdım hakkınızı helal edin. Halamıza Rabbim rahmet eylesin bu dünyada ve ahirette. Eğerki yaşıyorsa hürmetle ellerinden öpüyorum.
saygı ve muhabbetle

hafizkardes 2017-04-27 01:11:33 Bildir!
Esselamü aleyküm , merhaba Mustafa Abi,
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Bu güzel, içli ve ihtiyaçlı dua ile noktalamışsınız Şubat 2008 Enlem ve Boylam'ın 5. Bölümünü. Bu duaya şu günlerde tekrardan, hatta şuandan itibaren her namazımızın, her sohbetimizin ardından ve öncesinden ne kadar da çok ihtiyacımız var.
Değerli Abim, neredeyse 20 günlük aradan sonra tekrar bir enlem ve boylamı dinledim. Hamdolsun ki 20 gün sonra bugün dinlemişim. Bugün dinlemem ne kadar da hikmetli imiş.Duygularımızı ve Hallerimizi terbiye eden bir Hakîm Rabbimiz var. Şimdi anlıyorum ki bu isteme duygumu 20 gün sonraya bende uyandıran Rabbim ne kadar da Hakîm imiş.
Bugünlerde kendime soruyordum : Niye çok sevdiğim enlem ve boylam'ı 20 gündür dinleyemiyorum diye? Şimdi anladım ki bu Şubat 2008 5. Enlem ve boylamda 25 Nisan 2017' ye dair çok şey bulacakmışım.
Değerli abim, bu bölümdeki müzikler yine çok güzeldi. Kulağım epey lezzet aldı.
Bu bölümde bana tevafuk edenlerden birincisi dil öğrenimi konusunda tavsiyelerin ve tecrübelerin sunulduğu amerikadan izlenimler kısmıydı.Üç sene önce kaydımı öğrenim dili ingilizce olan ilahiyat fakultesine yaptırdım. Bu üç senelik süreçte acı tecrübelerle öğrendim ki yabancı dil öğrenimi şart, yabancı dilde eğitim ise zamana, emeklere ihanet. Bana demeyin ilahiyat ingilizce mi olur, veya ne güzel ilahiyat ilimlerini ingilizce öğrenecek ve anlatacak akademisyenler yetişecek. Bunları demeyin. Bu konu çok uzun , burada bırakmak istiyorum. Son olarak "inziva" yazınızda da üniversite eğitimi ve eğitim sistemi hakkında düşüncelerinize dayanarak bu konuyu sizin anlayabileceğinizi inanıyorum.
(Abi yorumum 3000 karakteri aştığı için iki parçaya böldüm. Bu birincisi.)
umman 2011-12-29 11:12:38 Bildir!
Şu 'yazmalarınız' kara listeye mi yani?

En alt paragraftaki şu cümlenizi hatırlatayım o zaman 'ne diye bir tarafınızın önüne set çekiyorsunuz ki?'

Buna benzer cümlelerinizi daha önceden de görmştük.Kendimizi fazla özgür hissetmiş olabailiriz.

Bendeniz de neden en kötü ihtimali göz önüne alıpta bir değerlendirme yazmışım ki?

Bölünmüşlüğümde elbette sizin bir suçunuz yok. O, geçen yıldan bu yana Ortadoğudaki ayaklanmalara özenip beni despotlukla suçlamakta, en kısa zamanda karşıma alıp konuşacağım kendisiyle..
m1gin 2011-12-28 05:31:39 Bildir!

Hele! Eşeğin aklına karpuz kabuğunu getirmeseniz olmazdı zaten, değil mi ey umman? :P

Kısas uyguladığınız düşüncesine kapılmayayım, öyle mi!?
Yazayım ben bunu bir tarafa.

Bak ya! Korku yazarlığı yolundaki deneyimimi ve döktüğüm terleri de komik buluyor üstelik!
Bunu da yazdım. :P

Sizi sabah namazına kaldırdıklarına göre, büyük ihtimalle müslüman cinlerdir... Varsın maçı kazansınlar, o halde... Biraz sevinsin garipler... :)

Üzgünüm... Benim yüzümden bölünmüş durumdasınız... Ama her şeye rağmen, bir tarafınızla aranıza kara kedilerin girmesinde kendimi suçlu hissetmiyorum. Kaldı ki bir suçlu varsa o da sizsiniz! Ne diye bir tarafınızın önüne set çekiyorsunuz ki? :)

umman 2011-12-26 15:45:26 Bildir!
Gecikmeli değerlendirmenize gecikmeli cevap yazdığım için özür dileyerek başlayayaım. Kısas uyguladığım düşüncesine kapılmayın sakın! Sadece şu sıralar mekan biraz kalabalık, bir kaç bücür, bilgisayar başında bağımsız hareket etmeme izin vermiyorlar.

Demek sizin de böylesi mücadelelriniz olmuş.Evet, korku yazarlığı yolundaki ilk denemenizi okumuştum ama o (sanki) insanda gerilim ve korku oluşturmak yerine gülme hissi uyandırıyordu. Üzgünüm bu yöndeki çabanızı başarılı bulamayacağım.

'Maçı cinler kazanmıştır' diyorum çünkü (galiba)onların  maksadı beni sabah namazına kaldırmaktı ve başarılı da oldular.

'Önemsediğiniz ve üsütnkörü geçmek istemediğiniz' şeyler bendenizin yorumları mı yani! Çok teşekkür ederim ama emin olun bunlar sıradan bir dinleyicinin çok sıradan değerlendirmeleri.Bi tarafım daha çok şeyler yazmak istiyor da, haddini bilmemezlik eder diye sürekli uyarıyorum.
m1gin 2011-12-19 17:03:36 Bildir!

Aleyküm selam değerli umman,

Demek cinler maçı kazanmışlar, öyle mi? Ben maçı sonuna kadar izle(ye)memiştim.
Dayanabildiğim yere kadarki notlarım için: Korku Yazarlığı Yolunda İlk Adım: İn ve Cin Top Oynarken... :)

Madem ki cinin size savurduğu tüm kar toplarından sıyrılmayı başarmışmışsınız, o halde nasıl oluyor da maçı cinler kazanmış oluyor, ey umman?

Halamın şarkılarını beğendiniz demek... Memlekete bir sonraki gidişimde, kendisiyle görüşmem halinde bir hayranı olduğunu müjdelerim, unutmaz isem...

Onun bende bulunan başka kayıtlarının olduğundan şu an için tam emin değilim. Bir ara mp3 çalarımla (düşük kalitede) kısa kayıtlar da yapmıştık gibi hatırlıyorum...
Bilgisayarımda yaptığım aramada ulaşamadım... Daha sonra bir de harici arşiv diskimde arama yapayım... Uygun bir sonuç elde eder isem size ulaştırmaya çalışırım.

"Düşünsene" başlıklı yazının seslendirmesi... Evet, haklısınız müzik pek bir baskın olmuş... Bazen türlü denemeler yapmaya giriştiğim olmuştur. .
Seslendirme, köşe yazıları bölümünde nasılsa metin ile birlikte sunuluyordu, o halde süslü ve efektif bir çalışma olsun istemiştim, diye hatırlıyorum. Ayrıca aklımda kaldığı kadarıyla mikrofonda rahatsızlık veren bir dip ses vardı, onu örtbas etmiş de olabilecektim yani. :)

Mesajınızı biraz geç yanıtladığımın farkındayım...

Hızlı okuma noktasında epey bir egzersiz yapmışlığım ve dahi kursuna katılmışlığım vardır. Tamam, çok büyük bir mesafe katedemedim, ama bunun konumuzla ilgisi yok. :P

İşte hızlı okuma çalışmalarıyla ilgilendiğim dönemden, anlamca aklımda kalan bir anekdot:
Şiir ve benzeri edebi eserler hızlı okunmaya elverişli değildir. Zira onların lezzeti onlarla fazlaca oyalanmaktadır...

Yani diyeceğim... Önemsediğim ve öyle üstünkörü geçiştirmek istemediğim şeyleri, genelde öteleyen bir kimseyim... Her ne kadar bu durumum beni rahatsız ediyor olsa da, aşabilmiş değilim malesef. :P

Sonuç olarak, ayrıntılı ve dolu dolu değerlendirmeniz için teşekkürlerimi sunuyorum, sevgili umman.

umman 2011-12-02 03:18:54 Bildir!
Selamün Aleyküm

Şu en başta sorulan sorulara cevap vermeye kalksaydık nasıl bir şey ortaya çıkardı? diye düşündüm bir an.Bir kaçına hemen cevap verilebilir (mesela, 'ev sahibi evli olmak zorunda mıdır?, güzel mantı yapmanın püf noktaları' gibi) ama bazıları varki bir kaç farklı alanda uzmanlık gerektirecek şeyler gibi duruyorlar (Mesela 'Hayatın sırrı nedir?, 'memleket nasıl kurtarılır?' gibi)

Ve hele ki 'in ve cinlerin top oynadığı karşılaşmanın sonucu ne olmuştur?' sorusuna şöyle bir yanıt verme ihtiyacı hissediyorum.
Cinler bu maçı kazanmıştır.Nasıl mı?

İki yıl kadar önceydi.Kar yağışını seyrederken uyuya kaldığım bir gecenin sabahında, bir rüya..Rüyada bir cin(bir ses ya da bir düşünce öyle olduğunu iddia ediyor) kardan yaptığı toplarını bana doğru savuruyor ve bu toplar benim sağ ve sol yanımdan kurşun gibi vızıldayarak geçiyorlar.Bu şiddetli vızıltıyla korkarak uyanıyorum.Bir süre sonra güneşin doğmak üzere olduğunu farkediyorum yani ssbah namazı geçmek üzere...
Evet bana kar topunu atan kimdi neydi bilmem ama iyiki hepsini ıskalamışım zira O hızla gelen kartopları bana çarpsaydı zerrelerime ayrılabilirdim...


Biz doktorları böyle bilmezdik...Meğer espri yapıp fıkra anlatabiliyorlarmış.Bizim muhatap olduğumuz doktorlar (genelde) 'şikayetiniz nedir?, hımmm.., şunları kullanın geçmezse şu tarihte kontrole gelin' den başka cümle sarfetmiyorlar (gibiydi). Teşekkürler Dr.Bahattin İlter, olumsuz önyargılarımızı yıkmamıza vesile oldunuz.

'Amerika dan İzlenimler' i ciddiyetle dinliyordum ki birden gülmeler ve uyarılarla kesintiye uğradı.Acaba diyorum 'kaçırdığımız bir şeyler mi oldu?

İlginç bir aileniz varmış.
En çok halanız ilgimi çekti.Şarkıları seslendirmesini doğal ve samimi buldum.Top 10 da bir numara olmayı hakediyor. Kendisine uzaklarda bir hayranı olduğunu müjdeleyebilirsiniz.
Bence Sayın Erdoğan, halanızın bu şarkısını dinleseydi,, seçim çalışmalarında kullanırdı.
Halanızla ilgili başka kayıtlarınız varsa dinlemek isteriz.
'Tılsam tılsam Turkiya' benimde dilime dolandı.

'Düşünsene' adlı seslendirmeyi dinlenken,(sanki) aslında şöyle deniyor 'hayal etsene,şehadete ersene'. Yani aslında sadece düşünme, yap sende şehitlik makamını kazan.

Burada dinleyici olarak teknik bir uyarı yapayım.Birincisi; müzik, sizin sesinizi bastırıyordu. İkincisi;sesin yankılanması ne söylenildiğinin duyulmasını zorlaştırıyordu.'Yankı' yı daha önce başka bir katıtta da uygulamıştınız aynı rahatsızlık onda da vardı.Yankı nın seviye ayarı var ise, biraz ağaşı çekilmesi, sesi daha anlaşılır kılacaktır.

Ve Tala al Bedru yu farklı bir formda ilk dinleyişim oldu...güzeldi...
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: Gakk, busbus, siyamiaytar, 1234123123123, Siyami,
Son Oturumlar: